5 Mart 2012 Pazartesi

Film 13: Midnight in Paris

***Uyarı: Birazcık spoiler***

Woody Allen'ı takdir etmemek elde değil. Benim ve belki de birçoğumuzun "Keşke şu ünlü ile aynı zamanda yaşasaydım ve onunla sohbet edebilme şansım olsaydı" diye düşündüğümüz bir hayali "Midnight in Paris" filmi ile gerçek kılmıştır. Her ne kadar bu gerçeklik gece yarısı başlayıp, sabahın ilk ışıklarında son buluyor olsa da...

Bazen hayatımızın öyle dönemleri olur ki her ne kadar bir şeylerin yanlış gittiğini içten içe hissediyor olsak da kendimizi bir şekilde her şeyin yolunda olduğuna inandırmış ve güvenli bölgede olmanın, risk almamanın rahatlığı içerisinde yaşarken buluruz. Amerikalı bir yazar olan Gil (Owen Wilson) mutluluğu bulduğunu düşündüğü nişanlısı ve nişanlısının ailesi ile Paris'e geldiğinde herşey ona, çevresine ve hatta tüm dünyaya göre yolundadır. Ta ki gece yarısı klasik bir arabanın onu alıp, 1920'lere götürmesi ve o dönemin ünlüleri ile sohbet etmesini sağlayana kadar.

Hiç yorum yok :