24 Mayıs 2012 Perşembe

Belgesel 15: Extraordinary Women - Maria Montessori - 13/13


Dr.Maria Montessori (1870-1952) Italyan doktor
“Eğitim spontane olarak gerçekleşen doğal bir süreçtir”

Maymun iştahlı olmak, bazen doğru yolu bulmak adına kendi kendine gelişen bir yöntemdir. Maria  Montessori de genç kızlık döneminde maymun iştahlılığı sebebi ile pek çok alanda kendini ispatlamaya çalışmıştır. İlk büyük tutkusu, babasının ve toplumun o dönemdeki baskı ve dışlamalarına karşın tıp fakültesine giderek doktor olmaktı. Fakültedeki doktor ve müstakbel meslektaşlarından da en ufak bir destek göremeyen Maria, herşeye rağmen mezun olmayı başararak, İtalya'nın ilk kadın doktoru olma ayrıcalığını elde etmiştir.


Mezuniyetinin ardından Roma'da psikiyatr olarak zeka geriliği olan çocukların tedavisi için çalışmalar yaptığı sırada aynı zamanda felsefe, kadın hakları savunuculuğu gibi pek çok konuda da çalışmalar yapmıştır. Üniversiteden ayrılıp, çalışan ailelerin çocuklarının eğitimi için Casa dei Bambini'yi (Çocuklar Evi) kurmuştur. Burada çocuklar ile yakından ilgilendiği için onların davranışları, öğrenme şekilleri ve kabiliyetleri konusunda gözlemlerler yapmıştır. Bu düzenli gözlemleri Montessori eğitim methodunun doğmasını sağlamıştır. Eğitimi ile ilgilendiği zeka geriliği olan çocukların, devlet sınavlarında normal çocuklar ile aynı puanları alması sonucunda bu eğitim methodu hızla adını duyurmuştur.
.

Mussolini'nin bile dikkati çekmiş olan bu eğitim methodu, çocukların kişisel ilgi ve özelliklerine göre şekillenen bir eğitimdir. Ancak Mussoli'ni bu methodu yanlış yorumlamış olacak ki, çocuklardan oluşan bir ordu kurarak, Maria Montessori'den onları eğitmesini istemiştir. Maria Montessori başlarda mücadele etse de en sonunda çareyi hem okulu hem de İtalya'yı terketmekte bulmuştur. İtalya'dan sonra Hindistan'daki eğitim sisteminin kurulmasında da aktif rol oynamıştır.

Kararlılığı ve azmi sayesinde Montessori methodu tüm dünyada kabul gören bir eğitim çeşidi haline gelmiştir. Bu eğitim şekli ile okumuş olan kişilerden örnek vermek gerekirse Google'ın kurucuları Sergey Brin ve  Larry Page'i örnek vermek sanırım yeterli olacaktır...

Hiç yorum yok :