29 Ocak 2012 Pazar

Müzikal 1: Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler



2012
PAMUK PRENSES
YILI





2012 Pamuk Prenses yılı, çünkü iki tane Hollywood yapımı Pamuk Prenses uyarlaması bu yıl gösterime girecek. Mirror Mirror, Julia Roberts'in kötü kraliçe olarak karşımıza çıkacağı ve daha çok komedi ağırlıklı bir film iken, Snow White and the Huntsman ise daha çok aksiyona dayalı bir film olacakmış. Buradaki kötü kraliçe ise Charlize Theron. İki filmin de fragmanlarını izledim ve özellikle kostümler sebebi ile Mirror Mirror'u daha bir sabırsızlıkla bekliyorum. Aynı zamanda, Mirror Mirror'u çeken The Fall'un yönetmeni olduğu için Snow White and the Huntsman'a göre bir adım daha öne geçiyor benim nazarımda. Yine de izleyip göreceğiz.

Bugün ise Ocak ayı henüz bitmeden, 2012 Pamuk Prenses Yılını kendi adıma açmış bulunuyorum; İş Sanat tarafından sahnelenen ve başrollerinde Pamela Spence (Kötü kraliçe) ve Akasya Asıltürkmen'in (Pamuk Prenses) oynadığı Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler'in aşağıdaki tanıtım yazısını, bir masal sever olarak okuyup da gitmemek olmazdı ;)

"Bir masalımız var size. Hem küçüklere, hem büyüklere; ne küçük, ne büyük, masal dinlemeyi sevenlere! Zaten masal dinlemeyi bıraktığı için yaşlanmaz mı insan? Biraz düş, biraz hayal, biraz gerçek, biraz yalan; masal olmadan akmaz ki zaman. Kim iyi, kim kötü, ne güzel, ne çirkin; masal yoksa nasıl karar versin insan? Bir varmış, bir yokmuş, bir olmamış, bir olmuş; masal bilmeyen kişi olur muymuş? Masal olmazsa nasıl uyunur akşam, masal olmazsa nasıl güzelleşir yaşam? Bir masalımız var size. Dinleyin eğlenin diye, izleyin düşünün diye, seyredin neşelenin diye…

Bir oyunumuz var size. Hem bilenlere, hem bilmeyenlere; bildiğini bir daha öğrenmek isteyenlere! Zaten öğrenmeyi bıraktığı için yaşlanmaz mı insan? Biraz akıl, biraz duygu, biraz zeka, biraz sezgi; oyun olmadan hiç geçmez ki zaman. Kim mutlu, kim mutsuz, kim umutlu, kim umutsuz; oyun yoksa nasıl anlar kendini insan? Biri güçmüş, biri kuşmuş, biri düşmüş, biri koşmuş; oyun oynamayan kişi olur muymuş? Oyun olmazsa nasıl gerçek olur rüya, oyun olmazsa nasıl değişebilir dünya? Bir oyunumuz var size. Gelin siz de bizimle oynayın diye, oynayın kendinizi bulun, oynayın birbirinizi sevin diye…

Bir öykümüz var size. Pamuk Prenses’in öyküsü; hemen üzülmeyin çok dinledim onu diye! Zaten bildiğini sandığı için yaşlanmaz mı insan? Biraz söz, biraz müzik, biraz dans, biraz taklit; tiyatro olmadan geçmez ki zaman. Kim aynı, kim farklı, kim haksız, kim haklı; öykü olmadan nasıl ayırt eder insan? Biri hizmetçi, öbürü ece, biri dev, diğeri cüce; öykü okumayan kişi olur muymuş? Öykü olmadan nasıl sıkıcı hayat, müzik olmadan yaşam ne kadar bayat; bir öykümüz var size, gelin birlikte izleyelim bütün çirkinliklere inat…"

aman pamuk aman aman
neler getirir insana zaman
korkma hiç yitirme umudunu
yeter ki güçlü ol yeter ki inan
kendine inanırsa kazanır insan

bir düş olmalı bu
bir düş ki içindeyim
ne mantık var ne gerçek
ne geçmiş ne de gelecek
bir düş ki içindeyim
artık başka biçimdeyim

Hiç yorum yok :