4 Ocak 2013 Cuma

Kitap 14: Sessiz Ev - Orhan Pamuk

Christina's World - 1948 - Andrew Wyeth

Sessiz Ev, üç kardeşin yaz tatilinde babaannelerinin evinde kaldıkları sırada olanları ve aynı zamanda geçmişte o evde yaşananları konu alıyor. Gayet sade ve basit bir hikaye, romandaki karakterlerin iç sesleri ve iç hesaplaşmaları ile zenginleştirilerek anlatılmıştır. Hikayeden beklentim, bölümler ilerledikçe olayların biraz daha gelişmesi ve detaylandırılmasıydı. Böylelikle üç kardeşin geçmişte neler olduğunu bir şekilde öğrenmelerini ve babaannelerinin de torunları ile iletişime geçebilmesini bekledim. Ancak ilk bölüm ile son bölümü kıyasladığımda, karakterler birbirlerinin hikayelerini , dertlerini, beklentilerini halen çok az biliyor ve anlıyorlardı. Yazar, giriş - gelişme - sonuç şeklinde standart bir yol izlenmemiş  onun yerine tüm yalınlığı ile hayattan bir kesit anlatılmıştır. Orhan Pamuk'u daha önce Binbir Gece Masalları'nın önsözünde okumuş ve beğenmiştim. Sessiz Ev ile de bu beğenim arttı.

Kitaptan sevdiğim bölümler;

"Ne tuhaf aşk denen şey! Şimdiyi hiç yaşayamıyorum sanki! Bir yandan, bıkıp usanmadan gelecekte ne olacağını düşünüyor, öte yandan da bütün hareketlerini ve sözlerini anlamlandırabilmek için olup bitenleri yeniden defalarca düşünerek geçmişte yaşıyorum. Üstelik bunun, o aşağılık heriflerin aşk diye böbürlendikleri şey olup olmadığını bilmiyorum bile. Ama ne önemi var! Yastığın serin yanını arayarak, kızışan yanaklarımı ve düşüncelerimi ferahlatmaya çalışacağım o uykusuz geceler bitsin yeter!"

"...yeniden başlayan yağmur altında aşka ilişkin karmakarışık düşünceler geçirdim aklımdan, bu felaket ve yıkıntı duygusunu yücelttikleri için şairlere ve sarkıcılara lanet okudum. Ama sonra bu duyguda da, insanin alışıp sevmek istediği bir yan olduğunu sezdim ve tiksindim. Sanki, sonra ne olacak diye merak ettiğim için sevdiğim birinin ölümünü, ya da sırf seyir zevki için, bir evin yanıp yıkılmasını gizliden gizliye istiyor, bu sapık isteklerden de suçluluk duyuyordum. Felaket duygusuna vakit geçtikçe daha çok gömüldüğünün farkındayım."

"...hayata, o bir seferlik araba yolculuğuna bitince yeniden başlayamazsın ama elinde bir kitap varsa, ne karışık ve anlaşılmaz olursa olsun, o kitap bittiği zaman anlaşılmaz olan şeyi ve hayatı yeniden anlayabilmek için istersen başa dönüp biten kitabı yeniden okuyabilirsin."

Hiç yorum yok :