2 Şubat 2013 Cumartesi

Tiyatro 3: Antigone

Tanıtım Metni: İktidarı ele geçirmek adına savaşa tutuşup birbirlerini öldüren iki kardeşten birinin gömülmesine devlet otoritesinin izin vermemesi nasıl bir toplumsal travmaya yol açar?

Güçlüler, iktidar sahipleri ne adına ve niçin yasa koyarlar?

Bu yasalar toplumun genel çıkarları için midir yoksa sadece güç ve para sahiplerinin işine gelen yasalar mıdır?

Sadece aileyi ya da bir aşireti ilgilendiren çok özel, spesifik durumlar için de yasa koymak doğru bir yaklaşım mıdır?

Ölen bir yakınına – kardeşine - nasıl bir cenaze töreni yapılmasına devlet mi karar vermelidir aile bireyleri mi?

Tanıtım metninden de anlaşılacağı gibi Sophokles'in yüzyıllar önce yazmasına karşın günümüzde halen güncelliğini koruyabilen bir konusu var Antigone'nin. Ayrıca, bir Sabahatin Ali çevirisi olması ve Kenan Işık'ın  da yönetmenliğini üstlenmiş olması oyun için oldukça iyi referanslar.  

Bu referanslardan yola çıkarak izlemeye karar verdiğim Antigone'den maalesef hiç keyif alamadım. Kostümün parçası olan başlıkların şarkı sözlerindeki gibi Antik Yunan çağına özgü yaprak taçlar yerine örtülerden oluşması, kıyafetlerin altına kot pantolon giyilmesi, dekorun içerisindeki dönen büro sandalyesi, şarkıların Türk Sanat Müziği tadında olması, Antigone dahil başrol oyuncularının çok az rolünün olması gibi nedenlerle eleştirel yaklaşmaktan odaklanamadığım bir oyun oldu. Her ne kadar konu heyecan ve coşku yaratmaya çok müsait olsa da anlatımın durağan kalması bu avantajı da ortadan kaldırmıştır. 

Hiç yorum yok :