9 Mart 2013 Cumartesi

Film 2: Anna Karenina

.
Çok bilinen bir edebiyat eserini tekrar sinemaya uyarlanmasında bir farklılık ortaya koymanın şart olduğunu düşünerek, iç içe geçen tiyatro sahneleri gibi kurgulanmış çoğu sahne. Bu da konuya paralel olarak, görsel anlatımın da dikkatli bir şekilde takip edilmesini ve detaylardan keyif alınmasını sağlıyor. Görselliği destekleyen diğer bir unsur ise kostümler. Anna Karenina'nın hemen hemen giydiği tüm kıyafetler tablo gibiydi.
.
.
Tüm bu görsel şölen içerisinde Tolstoy'un vermek istediği mesaj ise gayet netti; Gerek aşk hayatında gerekse günlük hayatta bencillikten uzak durulması gerektiğini vurguluyordu. Anna Karenina bu anlamda kötü örneği temsil ederken, Levin ise doğru olan örneği temsil ediyordu. Hayatta her şeyin siyah ya da beyaz olmadığı gerçeğinden yola çıkarak, Oblonsky ailesi ebeveynleri üzerinden de griyi anlatıyordu. Tolstoy'a göre tercihlerimizin formülasyonunu ve bu formülasyonlardan elde edilen sonuçların özetini bu filmde izleyebilirsiniz.
.
.
Jude Law'u yaşlı ve aldatılan bir koca olarak izlemek şaşırtıcıydı. Keira Knightley ise histerik davrandığı sahnelerde oldukça başarılıydı.

Hiç yorum yok :